Beyaz Ruslar,Tatarlar
Gelibolu yavaş yavaş da olsa dünyada adını ve önemini duyurmaya başlıyor.

Gelibolu Yarımadası, Çanakkale Savaşlarından binlerce kayıp vermiş olan Anzaklar, İngilizler ve Fransızlar için kutsal haç haline gelmiş ve her yıl Nisan ayında on binlerce Anzak ve İngiliz bu topraklara gelerek 1915 Birinci Dünya Harbini tekrar yaşayarak şafak ayini düzenlemektedirler.

Ancak size bu topraklarda bilinmeyen bir tarih sayfasını aralamak istiyoruz. Çok yakın bir tarih olan 1920-1923 yıllarında Beyaz Ruslar 138 adet gemi ile bu topraklara gelerek (Türkiye, Bulgaristan, Kıbrıs) 3 yıl boyunca buralarda kalmıştır. O dönemki tarihin biraz detayına inersek neler olduğunu hemen herkes hatırlayacaktır. Ekim 1917’de bilindiği gibi Rusya’da Bolşevik devrimi vuku bulmuş ,ancak Rus Çarına bağlı disiplinli Beyaz Ordu var gücü ile savaşıyor tekrar Rusya’da iktidarı elde etmek için uğraş veriyordu, bu akademik eğitimli ordunun karşısında ise General Frunze komutasında daha çok köylü ve işçilerden oluşan Kızıl Ordu bulunuyordu.

Beyaz Ordu’nun Komutanı General Wrangel (aslen Fransız kökenlidir). Rusya içlerinde savaşarak en son stratejik öneme sahip Kırım Yarımadası’na çekilir.

Burada doğal mevzi olarak korunma sağlayan Wrangel Ordusu aynı zamanda Kırım Tatar halkından da zoraki asker alımlarına başvurmuştu, çünkü Beyaz Ordu Kızıl Ordu ile çarpışması sonucu ciddi kayıplar vermiş, ordu taburlarında büyük boşluklar oluşmuştu.

Aslında General Wrangel’in amacı Bolşeviklere karşı Kırım’da uzun süre kalarak güç toplamak, direnmek hatta alternatif bir hükümetin merkezini burada kurmaktı. Rus subay ve askerlerin ailelerini de buraya getirmeleri bunun en önemli ispatıdır. Fakat Rusya içlerinde görülen açlık, gıda ve ikmal yetersizliği Kırım’da da olan şiddeti ile kendini göstermekteydi.

General Wrangel

Ayrıca Frunze‘nin Kızıl Ordusuna katılan eski Çar’a bağlı birlikler iç savaşın amansız şiddetini arttırıyordu.

General Kutepov

Bu arada Rus Güney Kolordusu Komutanı (Don Kazak asıllı) Kutepov çoğu Kırım Tatar ve müslüman gençlerden oluşan atlı sipahi birliğini kurmuştu. Ancak insani yardım olarak Rus subay ve erlerinin ailelerinin ne kadar perişan ve zor durumda olduğunu ve Kırım’daki Tatar aileler evlerinde misafir etmese bunların açlıktan ve soğuktan mahvolacaklarını General Kutepov anılarında anlatmaktadır.

General Frunze ve General Wrangel çekilme konusunda anlaşırlar ve General Wrangel komutasındaki 138 gemi Türkiye’ye doğru yola çıkar bazı kayıtlara göre Rus asker, aile ve sivillerin sayısının 150 bini geçtiğini belirtmektedir. Bu rakamın ne kadarın Rus, Tatar, Ukrain veya diğer milletlerden olduğu tam olarak bilinmemektedir.

Beyaz Ordu’nun General Kutepov komutasındaki 1. kolordusu 21 Kasım 1920’de Akyar limanından Saratov ve Herson isimli gemiler ve peşinden de bir çok destroyer ve irili ufaklı gemi bunları takip eder.



General Kornilov

Gelibolu Limanına yanaşan bu gemilerden askerler, subaylar,asker aileleri indiğinde Hiç de iç açıcı bir tablo ile karşılaşmazlar Çünkü Çanakkale Savaşlarından dolayı şehirde büyük çapta yıkıntı, yiyecek ve içecek sıkıntısı mevcut idi, ayrıca Anadolu’da Milli Mücadele başlamıştı

Gelibolu şehrinde o dönemde nüfus Müslüman, Rum, Ermeni ve Yahudilerden oluşuyordu.

Kente Fransız işgal kuvetleri içinde de 800 Senegalli Müslüman Fransız katırlı lejyonunuda unutmamak gerekli. Bu kadar kozmopolit bir ortamda general Kutepov Kırım’da Ordusuna aldığı Kırım Tatar asker ve subayları terhis ettirmemiş ve büyük bir ön görüde bulunmuştu,çünkü bu Tatar askerler daha Gelibolu’ya iner inmez çok işe yaramışlar, yerel Türk idarî makamları ile tercümanlık ve iletişim kurmada bir iyi niyet köprüsü oluşturmuş önemli roller üstlenmişlerdir.

O dönemde Gelibolu’daki Rum, Ermeni, Musevi ahali de çarşı, pazar ve resmi işlerde Türkçe konuşuyorlardı. 25.000 nüfustan oluşan ve ayrı tümen, alay, tabur, birlik ve sivillerden oluşan Rus toplumunu zor günler bekliyordu.

Tatar erlerin bu kadar işe yaradığını gözlemleyen alay komutanları bunların rütbesini yükselterek (Teğmenliğe) her birliğin başına birer ikişer Kırımlı Tatar subayları yerleştirmişti.

Bu Türkçe’yi ve Türk insanını iyi bilen Tatar subay ve askerler. Türklerle ilk ilişkilerin kurulmasında kuşkusuz önemli roller üstlenmişlerdir.

Beyaz Ruslar Gelibolu’ya indiklerinde disiplinli bir şekilde askeri talimlerine devam etmişler. Bu da onlara ikmal desteği sağlayan Fransızları öfkelendirmiş, askerî eğitimlerden vazgeçmedikleri taktirde gıda ve ikmal yardımını kesecekleri tehdidinde bulunmuşlardır.Hatta Gelibolu’nun Hamza koydaki Kornilov komutasındaki talim yapan alayını Fransız gemilerinin uyarı karavana atışları yaptığı bunun üzerine Kornilov alayı topçularının karşılık vererek bir Fransız savaş gemisini yaraladıkları, geminin kıyıya baştan kara yaparak zorlukla kurtulduğu Albay Hermitov’un el yazmalarında geçmektedir.

Ruslar sadece çadırlarda değil cami,okul ve hastaneleri de mesken tutmuşlar ve buraların kışla yatakhane olarak kullanılmasında Kırımlı askerler aracılık etmişlerdir.

Gelibolu Şehremini (Belediyesi) teknisyenleri Rus askeri teknisyenleri ile birçok bayındırlık işleri de yapmışlardır. Bunlar arasındaki anlaşmayı da gene bu tatar subayların yaptıkları biliniyor. Bunlar şehir su şebekesinin tekrar açılması, 24 artezyen kuyusu, Dekovil şehir içi hafif demiryolu ray sistemi, yıkık bazı binaların onarımı gibi işlerden oluşmaktadır.

Bütün bunlara rağmen Gelibolu’nun alt yapısı bu kadar büyük Beyaz Rus nüfusu taşıyacak düzeyde değildi.

Ayrıca Rumlarla din ve mezhep birliğine sahip olan Rusların ilişkileri hiç de iyi değildi. Museviler ve Ermeniler içinde aynı şey söylenebilir.

Bütün bu olumsuz şartlar altında salgın hastalıklar baş gösteriyor. Fransızların ilaç ve gıda yardımını da kesmiş olması Türk doktor ve eczacıların önünü uzun kuyruklardan geçilmez hale geliyordu.Burada da aracılık yine Tatar subaylara düşüyor doktorların Rus hastaların tedavisinin yapılmasında aracılık yapıyorlardı.

Salgın hastalıktan ölen Ruslar’ın sayısı daha 1 yılını doldurmadan 220 geçmiş ve şehrin içindeki eski tersane arkasına 16 Temmuz 1921’de Beyaz Rus mezarlık anıtını açmışlardır.

Kolordu içindeki salgın hastalıklardan vefat eden müslüman asker ve subaylar şehir içindeki müslüman mezarlıklarına gömülüyordu.

Rusların paraları geçmediği için Beylik silahları askeri malzemelerini satarak çarşı pazardan alışveriş yapıyorlar hatta ormandan odun kesiyor bunları pazarda satıyorlardı. Gelibolu’da kaplumbağaların azlığının sebebi Ruslardan bilinir. (Fransızlar gıda yardımını kesince aç kalan Ruslar kaplumbağaları pişirip yemişlerdir.)

Burada enteresan bir anekdot bulunmaktadır birçok Rus ve Tatar askerlerin karşı kıyı Lapseki’ye geçerek buradan Kemal’in ordusuna katıldıkları gerçeği silah ve atları ile Kemal’in ordusuna katılan bu asker ve subayların ideolojik bir sebepten değil, sadece karınlarını doyuracak bir karavanaya ulaşma gerçeğinden kaynaklandığıdır.

Çünkü Kutepov Kolordusunda aç karına katı bir disiplin mevcut idi, hatta askeri mahkemeden önce işlenen suçların çoğu ölümle, kurşuna dizilme ile sonuçlanıyordu.

Hatta bir helvacı olayı şöyle anlatılır:

Gelibolu’nun helvacıları meşhurdur aç Rus askerleri çarşıda dolaşırken dayanamayıp helvacıdan bir parça helvayı alır ağzına atar ve oradan kaçar bu olayı helvacı Rus yüzbaşısına bildirir. Yüzbaşı taburu toplar ve askerin birkaç kez sırasını değiştirir her seferinde askeri tanımlayan helvacı, yüzbaşıya askeri affetmesini söylese de yüzbaşı silahını çıkarıp askeri oracıkta alnından vurur ve bunun bütün tabura ibret olmasını söyler.

Gelibolu’da sadece Türklerin misafiriyiz sözleri ile tamamlar, konuşmasını Rus Ortodoksların Gelibolu şehrinde Türklerle barış içinde yaşadığı hatta mezarlarının bile yan yana bulunduğu bilinen bir gerçek. Ancak gelelim şu anda Kırım’da yaşayan olaylara Azizler mezarlığımıza yapılan saldırı, Kırım’daki tarihi Tatar Sanat eserlerine yıkım kararları ve Gelibolu’da restorasyonunu tamamlayarak tekrar açtığımız Rus Beyaz Ordu anıtına bu yaşanan tarihi çelişkiler Gelibolu’da ve Çanakkale’de yaşayan Tatar toplumu tarafından izleniyor şiddetle kınanıyor.

Gelibolu’da yaşayan Tatar kökenli 93 yaşındaki K.İzzet-Çağtar Bey’in sözleri ile tamamlamak istiyoruz yazımızı.

Çatalı, bıçağı doğru şekilde kullanmak medeniyetin yapraklarıdır. Kökleri ise daha derinlerdedir. Kesilince yaşayamaz oysa yapraklar dökülse de ağaç (Medeniyet) yaşar Ruslar’ın Tatar medeniyetinden öğreneceği çoook şey var, sözleri ile beraber Gelibolu’daki Rus anıtındaki çiçekleri sulayarak ironik bir şekilde gülümsemesi Bizlere geçmişi hatırlattı.

Önemli Ayrıntılar:
· Rusya’daki Kızıllar ile İngiliz ve Fransızlar anlaşmış. Beyaz Ordu’nun misyonu aslında çoktan bitmişti.
· 11 Ocak 2008 Rus Anıtı açılışına Cenevre ve Batı Avrupa Başpiskoposu Mikhail Vladka katılmış ancak Moskova‘daki Rusya Ortodoksları Başpiskoposu katılmamıştır.
· Beyaz Ruslar için hayati önem taşıyan Kırımlılar ve Tatar askerler Rus Anıtı açılışında yine unutulmuş esamesi bile okunmamıştır.
· Öngörülü bir General olan A.V.Kutepov daha sonra Fransa’nın başkenti Paris’te KGB ajanlarınca yakalanmış, Sibirya’da akıbeti belirsiz şekilde yok edilmiştir.

Kaynaklar:

İrdesel.M 2003 G.ve.Y. Tarihi
Miller, General (1934.Editor)
General. A.P.Kutepov. Vosponinaniya Belleten Dergisi Sayı 199 Ankara
Dz.Alb.Fevzi Kurtoğlu 1938 G-V-Y-Tarihi
İdris Ebey-Tarih öğretmeni (Ders Notları 1939)
Torun A.Kutepov El yazmaları (Kutepov Vakfı S.Petersburg 2004)
Rayevsky.N.1992
Onken Sayı:58
Dnz. Alb.Hatip M.(18 Mart Ün Konf. Ç.Kale Dnz Tarihi)
Çanakkale Yüzey taramaları (Ç.Kale 18 mart ün sualtı Ark.Tarih Merkezi)

1956 depreminde yıkılan rus anıtı için 11 Ocak 2007 de Rus ve Türk Devlet erkanı Yeni anıtın temel atma törenine katılmışlar ve 18 Evler mevkisinde Alaaddin Kalfa mezarlığı arkasında yeni anıt açılışı gerçekleşmiştir.

Ayrıca o dönemde;

Gelibolu merkezdeki Büyükcamiinin zor durumdaki Ruslara kapıları açılmıştır.
10 Temmuz 1921’de Beyaz Rus Anıtının ilk açılış töreni gerçekleşmiştir.
Beyaz Rus ordusu o dönemde Geliboluda geçit töreninde bulunmuştur.
Karargah Binası Gelibolu’da bir doktardan kiralanmıştır.
Gümrük binasını Beyaz Ruslar askeri mahkeme olarak kullanmışlardır.
O dönemde Beyaz Ruslar Gelibolu'da Jimnastik okulu kurmuşlardır.
Beyaz Ruslar 412 nolu gemi ile Almanya ve Fas’a gitmişler ve Gelibolu'dan ayrılmışlardır.
O dönemde Gelibolu'da kurulan jimnastik okulunun öğrencileri olan Rus ve Tatar Çocuklar çeşitli dönemlerde jimnastik gösterisinde bulunmuşlardır.
Gelibolu kalesinde Rus kolordusu tiyatro gösterisi sırasında
Geliboluda inşa ettikleri Demir yolu dekovil hattı
O dönemde Beyaz Ruslar’a kısa süreliğine yatakhane olarak kullanılmak üzere Mevlevihane verilmiştir

 
Cumhuriyetin 87.Yılı
 
TARİHTE BUGÜN
 
Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (GAP) kuruldu.

GÜNÜN SÖZÜ
 
"Bir derdim var bin dermana değişmem." Şah İsmail
MÜSABAKA
 
Geliboluspor ile Yeni Çanspor maçı 0-0 berabere tamamlandı.Geliboluspordan Burak maçın son dakikasında kırmızı kart yedi
 
Bugün 38 ziyaretçi (76 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol