Gerçektende askerin süngü takıp mevzi almasıyla düşman kuvvetleri de mevzi alır. Böylece 57 nci Alayın Conk bayırına yerleşmesi için yeterli süre kazanılır. Ve Yarbay Mustafa Kemal karşı hücuma geçmesini istediği 27. Alay'dan geri kalan askerlerine ve 57 nci Alaya karşı saldırı için şu emri verir.
"Ben size taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize başka komutanlar ve kuvvetler gelebilir"
Gerçektende Mehmetçiğimizin yaptığı karşı hücumla Anzaklar ağır kayıplar verir ve sahil kesimine çekilirler. Ama günün sonunda 57 nci Alayımız tamamen şehid olmuştur.
Ve şimdi tam 93 yıl sonra sabaha karşı saat 05:00'da Anzaklar yine aynı yerde dedelerinin çıkarma yaptığı yerdeler. Bu topraklarda yaşamını kaybetmiş dedelerini anıyor ve tam aynı saatte ayin düzenleyip dualar ediyorlar.
Atatürk'ün 1934 yılında Anzak törenleri için gönderdiği mesaj geliyor aklıma..
"Bu memleketin topraklarında kanlarını döken İngiliz, Fransız, Avustralyalı,Yeni Zelandalı, Hintli kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."
Şafak ayini bittikten sonra Avustralya ve Yeni Zellandalılar yürüyerek Conk bayırına doğru çıkmaya başlıyorlar. Atalarının 93 yıl önce yaptığı gibi.Bizde onları karşılamaya hazırlanıyoruz Conk bayırında..57 nci Alay gibi...
İzciler dedelerinin izinden giderler.. Gün Anzak günü değil 57. Alay günüdür. Bugün kahraman Türk askerimizin günüdür. Dedeleri bu gece asker çorbası ve hamur kızartması yemiştir. Onlarda aynı şeyi yaparlar. Asker çorbalarını içer, hamur kızartmalarını yerler. Yatmadan önce şehitlerine türküler yakarlar.
25 Nisan sabahı kalkar izciler kamp kurdukları Bigalı köyünde... Tıpkı dedelerinin uyandığı gibi. Sabahın erken saatlerinde hazırlanırlar, her birinin başlarına kınaları yakılır tıpkı Kınalı Hasan gibi. Ve sonra başlarlar yürümeye..
Tıpkı dedelerinin 57. Alayın yürüdüğü saatte, yürüdüğü yolda, aynı patikada....Herbirinin ellerinde Türk bayrakları, sırtlarında "dedeciğim ben geldim" yazan yelekleri... Hepsi bir ağızdan aynı marşı haykırırlar..
Görüyor musunuz yeşillikler içinde Türk bayraklarını.. Görüyor musunuz kırmızıya dönüşmüş patikayı.. Bu yol 57 nci Alay yolu. Bu yeşiller dedelerinin saçları.. bu kırmızılar dedelerinin kanları... bu yol 3000 izcinin dedesinin izinden yürüdüğü yol..
Ve sonra 10 kilometre yol yürümüş olsa bile yorulmak bilmeyen izciler dedelerinin dinlendiği son noktada duraklar. "Kahraman askerim uğurlar ola" derler.
Haydi, git aslanım açıktır yolun,
Zalimlere karşı bükülmez kolun,
Süngünü tak ön safa geçmiş bulun,
Kahraman askerim uğurlar ola
Eşele bir toprağı örten karı,
Ot değil onlar dedenin saçları,
Dinle Şehit sesleridir rüzgârı
Kahraman askerim uğurlar ola.
Haydi, git aslanım açıktır yolun,
Zalimlere karşı bükülmez kolun,
Bayrağı çek ön safa geçmiş bulun,
Kahraman askerim uğurlar ola.
Bir sürüden arkaya kalmış yiğit,
Arkadaşın gitti haydi sen de git.
Bak ne diyor cedd-i şehidin işit.
Kahraman askerim uğurlar ola.
Haydi, git aslanım açıktır yolun,
Zalimlere karşı bükülmez kolun,
Süngünü tak ön safa geçmiş bulun,
Kahraman askerim uğurlar ola.
M. Akif ERSOY
Ruhunuz şad olsun 57. Alay Şehitleri...
Ruhunuz şad olsun 27. Alay şehitleri...
Ruhunuz şad olsun Çanakkale Şehitleri...